ÖZ. 1973 ekonomik krizinin yarattığı yeni koşullarla birlikte burjuva devlet, ekonomiye daha çok müdahale eden bir forma bürünmüştür. Poulantzas’ın otoriter devletçilik olarak adlandırdığı bu devlet, yasama, yürütme ve yargı arasındaki ayrımların silikleştirip, yasamadan yürütmeye iktidar devrini gerçekleştirmiştir. Yasamanın devlet içinde güç kaybettiği koşullarda ise yasa önerme inisiyatifi büyük oranda yürütmenin eline geçmiştir. Bu durum, yürütmenin acil ekonomik ihtiyaçlar gerekçesiyle yaptığı kişiselleşmiş yasalarla birlikte hukuk devletinin zayıflamasına yol açmıştır. Türkiye’de de devlet 1980 sonrasında burjuva devletin geçirdiği dönüşüme benzer bir dönüşüm geçirmiştir. Ancak 1980 öncesinde güçlü yasama nedeniyle demokratik yollardan gerçekleştirilemeyen dönüşümün önü 1980 Darbesi ile açılmıştır. 1980 Darbesi getirdiği yeni anayasal ve yasal düzenle birlikte yarattığı güçlü cumhurbaşkanı, yüzde on barajı, kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi ve ikili bürokrasi eliyle yürütmeyi yasama karşısında güçlendirmiştir. Kuvvetler arasında yürütmenin hegemonikleşmesini sağlayan bu dönüşüm, 2001 Krizi’nden sonra yeni bir aşamaya geçmiştir. 2001 Krizi Türkiye’de 80’ler ve 90’lar boyunca neoliberalizme geçişi tamamlayamayan merkez sağ ve sol seçenekler için bir çöküş anıdır. Sonrasında gelen 2002 seçimleri de yeni bir parti olan AKP’yi iktidara taşımıştır. O günden beri AKP’nin tek parti iktidarında geçen dönemde Türkiye pek çok alanda yaşadığı dönüşümün bir benzerini de kuvvetler ayrılığı alanında yaşamıştır. Bu konuda 2002 sonrasına biçim veren gerçeklik, yasamadan yürütmeye iktidar devri olgusudur. Ki bu durum 82 Anayasasının yarattığı zemine ek olarak 22. Yasama Dönemi’nden itibaren fiili düzeyde ortaya çıkan torba yasa uygulaması sayesinde olmuştur. Sıklıkla temel yasa ile karıştırılan torba yasa, gerek taşıdığı özellikleri gerekse yasalaştırılma tekniği ile bir bütün olarak de facto olarak gelişen yeni bir ‘yasa’ biçimidir. Bu yasa ve beraberinde yarattığı yeni yasama biçimi, temelde Türkiye’de yasamadan yürütmeye iktidar devrinin 2001 sonrasına özgü temel aracı olmuştur.
Anahtar Kavramlar: Yasama İktidarı, Yürütme İktidarı, Kuvvetler Birliği, Torba Yasa, Temel Yasa.
THE OMNIBUS LAW (LEGISLATION) AS A FORM OF POWER TRANSFER FROM LEGISLATION TO EXECUTIVE
ABSTRACT. In line with the new conditions created by the 1973 economic crisis, the bourgeois state has gained a new form which intervenes more into the economy. This form known as ”authoritarian statism” called by Poulantzas has erased the boundaries between legislation, executive and jurisdiction branches while transferring the power from legislation to the executive. Under the circumstances where the legislation lost its ground in the state structure, the initiative of law proposing is mostly captured by the executive branch. This situation has weakened the Rule of Law because of the increasing tendency of executive branch to pass personalized laws for the “urgent economic necessities”. It’s also the same transformation witnessed in bourgeois state in Turkey particularly after 1980. Because of the strong legislation before 1980, the transformation could not be realized through democratic ways and it was only achieved by the 1980 military coup. 1980 coup have created a strong presidency and executive by means of putting high level electoral threshold (10 percent), by giving increased authority to the executive branch in issuing decrees having force of law and twin bureaucracy. The transformation making hegemonic the executive among the other branches has reached to a new phase after the 2001 crisis. The 2001 Crisis was a moment of collapse for central right and left parties that could not complete the neoliberal transformation. After the crisis, the election held in 2002 transferred the power to a new party, AKP. Since then, during the AKP reign in power, Turkey has experienced many transformations including in the sphere of separation of powers. The reality that shapes the post-2002 process is the transfer of legislation power to the executive branch. This has been realized not only on the ground created by the 1982 Constitution, but also with the omnibus law practices accelerated de facto since the 22nd Legislation Term. Basic law and the omnibus law are often used in the same way, however with different general features and the legalization technics, the omnibus law is a new type of law that developed de facto. This law and the new law-making form it brought have become the main tools of transferring the power from legislation to the executive in the period of post-2001.
Keywords: Legislation Power, Executive Power, Separation of Powers, Omnibus Law, Basic Law.
YASAMADAN YÜRÜTMEYE İKTİDAR DEVRİ OLARAK TORBA YASA(MA) |
Copyright © 2009-2024
Alternatif Politika
(Alternative Politics)