ÖZ. Her fenomenin bir varlık alanı vardır ve hiçbir kültürel fenomen, doğasının gereği bu varlık alanının dışında tam olarak anlaşılamaz. Dolayısıyla bir kültürel fenomeni anlamlandırabilmek için diğer bağlamsallıklar gibi onun üretildiği, icra edildiği/sunulduğu ve tüketildiği bağlam olarak varlık alanı dikkate alınması gereken önemli bir dinamiktir. Varlık alanını karşılayan uzam, uzay, yer ve alan gibi birden fazla sözcük mevcuttur. Ancak bu makalede, içindeki ilişkiselliği, somut unsurlarının yanı sıra soyut unsurlarının oluşturduğu atmosferi, bu atmosferin yarattığı duygulanımı ve bu bütünlüğü nitelemesi bakımdan mekân sözcüğü diğer sözcüklere tercih edilmiştir. Mekân, içinde etkileşimsel bir ilişki ağı olan şeyler bütünlüğüne işaret eder. Bu etkileşimsel ilişki ağının temel nesnesi insandır. Yani, bir varlık alanı olarak mekân, insan ile arasındaki karşılıklı ilişkinin bir sonucu olarak oluşur. Dolayısıyla bu makalede insan mutlak pasif ya da mutlak aktif olarak değerlendirilmez. Buna bağlı olarak, ne fiziksel, kültürel çevrenin insan üretimlerini kontrol edip, biçimlendirdiği yaklaşım olan çevresel determinizim (environmental determinism); ne de çevredeki koşulların alternatifli olanaklarının içinden tercihini kullanan aktif bir insan yaklaşımı olan “olanakçılık” (possibilism) gibi tek yönlü ve katı yaklaşımlar tercih edilmiş; bunun yerine karşılıklı ilişkiselliği odağına alan “olabilircilik” (probabilism) makalenin temel yaklaşımı olarak benimsenmiştir. Müzikler ile mekânlar arasında sıkı ve vazgeçilmez bir ilişki vardır. Bu makalede bu ilişkinin niteliği; “iki unsurun var olabilmesi için birbirlerine olan yaşamsal bağımlılığı” anlamına gelen “simbiyotik” kavramıyla tanımlanmıştır. Dolayısıyla makalenin hipotezi, müzik ve mekân arasında simbiyotik bir ilişkinin olduğu şeklindedir. Makalede, müzik ile mekân ilişkisi hakkında genel bir çerçeve çizilmekle birlikte daha çok bu ilişkinin Türk müzik kültürü içindeki etkisine ve çeşitliliğine yönelinmiş; bu çeşitliliği niteleyen tür kavramının mekân temelinde nasıl belirginleştiği, var olan yazılı ve sözlü literatür ışığında ortaya konmaya çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Kültür, Çevre, Müzik, Mekân, Müzik Türleri.
A SYMBIOTIC RELATIONSHIP: SPACE AS A CULTURAL FIELD AND MUSIC
ABSTRACT. Every phenomenon has a field of existence, and due to its nature, no cultural phenomenon could be completely comprehended outside this field of existence. Therefore, in order to be able to make sense of a cultural phenomenon, as in other contextualities, its field of existence as the context where it is produced, executed/presented and consumed is an important dynamic that needs to be considered. There are multiple words corresponding to field of existence such as location, space, place and area. However, in this article, the word space has been preferred over others as it qualifies the relationality within itself, the atmosphere of it formed by abstract and tangible elements and the affectivity and integrity created by this atmosphere. Space as a field of existence, forms as a result of its bilateral relationship with the person. Therefore, in this article, the person cannot be deemed absolutely passive or absolutely active. In connection to this, this article did not prefer one-dimensional and strict approaches such as environmental determinism where the physical and cultural environment controls and shapes human production or possibilism which is an active human approach that uses a preference among alternate opportunities of the conditions in the environment; instead, “probabilism”, which focuses on bilateral relationality, was adopted as the main approach of the article. There is a close and indispensable relationship between music pieces and spaces. In this article, the quality of this relationship is defined with the concept of “symbiotic”, which means “vital connection between two elements for mutual existence”. Therefore, the hypothesis of this article is that there is a symbiotic relationship between music and space. While the article draws a general framework in the relationship between music and space, it rather turns towards its effect and diversity in the Turkish music culture, and it is aimed to reveal how the concept of genre which qualifies this diversity becomes noticeable on the basis of space in the light of the written and verbal literature.
Keywords: Culture, Environment, Music, Space, Music Genres.
* İlhan ERSOY, Doç. Dr., Ege Üniv., Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı, ilhan.ersoy@hotmail.com, ORCID ID: https://orcid.org/0000-0002-2912-1821.
SİMBİYOTİK BİR İLİŞKİ: KÜLTÜREL BİR ALAN OLARAK MEKÂN VE MÜZİK |
Copyright © 2009-2024
Alternatif Politika
(Alternative Politics)